8 Ocak 2013 Salı

İNSANLAR / ÇEVRESİNDEN TAŞANLAR

Geniş bir çerçeveden bakacak olursanız, en yalın haliyle bir insanın bütün becerileri, bellek toplamı, çevresi sayesindedir. Fakat, çok önemli bir noktayı atlamak bu hususa gölge düşüreceğinden, kapsamlı bir deneme için söylememiz gereken diğer bir 'saye' şu olur; insanoğlu ekseriyetle çevresi ile yetinmez ve aşabildiği kadar dağ, tepe aşarak kendini mükemmelliyetçiliğin merkezinde bulur: O, bilgi ve deneyim konusunda sınır tanımadığı gibi ustaca çevresinden taşmak ister. Bazıları vardır, çevresinden taşar, bazıları ise çevresiyle sınırlı kalır, ve bazıları da çevresini kendinden taşırır. Bu kişilik özellikleri içinde ne korkulası olanı çevresinden taşanlardır. Bir insan doğar, büyür, öğrenir, yorumlar, yapar, bozar, sonrasında vefat eder. Söz konusu korkulası durumun temeli, kişinin gelişim ve büyüme hırsıyla beğeni duygularının yozlaşmasından, hakir görmeye meyilli olmasından gelir.

Doğa her insan için hemen hemen eşit şartlar sunar. Bu şartların eşitliği, yaşam arzusu açısından önemli olmalarından ötürüdür. Bazıları için elbette çevresel destekli özel durumlar söz konusudur. Ama bütün binaların temeli özünde aynıdır.