12 Kasım 2020 Perşembe

ŞÜKÜR

Diyebilirim ki insan adına konuştuğum zaman, büsbütün bir bina çöküyor üzerime. Ey bedenime saplanan demir çubuklar ve kemiklerimi kırıp, etlerimi ezen beton parçaları: Sizin anlamınız bu, biliyorum. Size değil, kendime kızıyorum ki bir dizge halinde, ulaştığım duraklardan tıka basa dolu geçen otobüslerin tek suçlusu benim.

Bir şölen bu, öyle anlaşılıyor, ey kardeşlerim: Yol çok uzun ve üzerinde değme fırtınalar, sularında girdaplar ve ormanlarında adı konulmamış kötülükler var. Hepsinden bir şekilde sıyrılıp geçtikçe, kendimize daha yakın olacağımız tek gerçektir. 

Peki ruhumuzun bütünlüğünü bozmadan nasıl sıyrılacağız? Bizi elleriyle uçurumun kenarına defalarca ve defalarca iten Tanrı'dan mı medet umacağız? Ya da Tanrı'ya fırsat veren, aforoz edilmiş ve lanetlenmiş Şeytan'dan mı? Ya da alemdeki canlı ve cansız tüm mahlukları bile şaşırtacak kadar yabani ve yıkımcı insandan mı?

Hayır! Hiçbirisinden değil! Şükür etmenin riyası içindeyseniz eğer, size hiç kimse yardım edemez. 

...

Hani bir adım atsan

Sanki kıyamet kopacak ya

Korkunun lezzetini tadıyorum sende

Korkunun ve ulaşılmaz olmanın

Tanrısal hazzına varıyorum.


Keşke başka türlü olsaydı.

BULAMADIM KENDİMİ

Umudumun uçsuz nehrinde 
Suyun kaldırma gücüne muhtacım
Ah Su! Kaldır beni üstünde
Yüzdür dalgalar arasında
Köpüklerinle nefes ver içerime
Ver ki,
Hayatın tüm acısı dolsun kalbime.

Yine zamanın bam telinde
Yalnızlığın alıntılarında 
Tellerini sayıyorum abartının
Ne olmuş ki derler
Yaşamaktır hepsi hepsi
İçinde dolanla boşalanla
Kalanla ve doğanla
Kirli, nasırlı, olgun ellerle
Dokunmaktır bir şeylere
Yani yaşamaktır işte
Çok düşünmeden
Çok bağlanmadan 
Ne olmuş ki derler
Yine zamanın bam telinde.

Ah diyorum defalarca
Kim kaldırsın bu cesedi
Zaman geçtikçe daha da kokuyor ki
Daha da çekilmez 
Daha da tutsaklık oluyor ki
Bırakıp her şeyi olduğu yerde
Gidesim geliyor dünyanın bir ucuna!

Ya sabır!
Tut beni ellerinde ey T A N R I M!
Tut ki yüreğimin parçalarını
Bam telime dokunuyor hayat.

Defalarca yalvarsam, az gelir
Biliyorum
İşte bilmek üzüyor beni
Bilmenin dayanılmaz fısıltısı kulağımda
Arsız kahkahalarla yankılanıyor
Ey gerçekliğin değimsiz vurgunu
Gündüzde saklı gecelere daldım
Çok aradım, çok sordum da
Bulamadım kendimi.