15 Ocak 2013 Salı

CESARET

Hayatta gururdan sonra gelen çok durum vardır. Neden durum diyorum, çünkü nefsin ve beynin tüm algı halleri, birbirleri ile her ne kadar ilişkili olsalar ve daimilik açısından basamak teşkil etseler de, bir bukelemun gibi anlam, sonuç, farkındalık değiştirme yetenekleri sürekli saklı bir haktır kendilerine.

Bu durumlardan birisi de cesarettir. Cesaret, diğer bütün insani durumları kontrol edebilen bir etken sayılabilir. Bir insan cesaretli olmazsa bile çok büyük işler başarır; ki bazen cesaret kötülükten ve kötü şanstan başkasını kapı önüne getirmez. Cesaret ile gurur arasındaki en büyük etkenlerden birisi, yenebilmek meselesi. Sizin, gururunuz neresinde olduğunuz ve bu mutlaklığı söz konusu olmayan veya hep mutlak olan statünüzü nasıl kullandığınızın en önemli açıklaması cesaret tarafından yapılabilir. Zira, hayat içinde basitlik en mühim etken olarak karşımızdadır her zaman. Bir şey basit ise, hem anlaşılabilir, hem alınabilir, hemde yontulabilirdir. Evet, cesarette basittir. Bazı insanlar bir şeyler gösterebilmek için karşınızda dururlar, yaratılarını gösterirler ama herhangi bir yetkin cesaretleri söz konusu olmadığından, -ki, bu yetkinliğin var olmaması gururun daha ağır bamasından ileri geliyordur,- kendilerini gösteremez ve içlerinde dönen dünyaların basınçları altında ezilip yaptıkları işin en iyisi olmaktan giderek uzaklaşırlar. Açıkça görülebiliyor mu, çok basit bir durumun gurur sayesinde ne kadar ezildiğini ve çıkmaza sürüklendiği?