...
Bilmelisin
Gelecek er yada geç o korkulu günler
İçinde eğilip bükülen kızğın sivri demirler
Aklında sislerle örülmüş bir duvar
Kalbinde yenilmez kökleriyle nedamet
Ve gururun geçit vermez sinsi sedası
İnletir ruhunu şuncacık aciz etin içinde.
Bilmelisin
Basınca yalnızlık kabusu yılğın göğsüne
Nereye gidersen git kaçamazsın artık
İster kulağını tıka, ister rüyalara dal
İnce ince sızısı ilişir her zerrene acının
Ve duruldukça ruhun, içine çöker
Balçıkla sıvanmış sevdanın notları.
Bilmelisin
Gün gelince güne, artık ip kopacak aklında
Ne zaman, ne mekan umurunda olmaz
Kalbine saplanmış çaresiz sevdayla
Yaşarsın her şey kadar, her şey gibi
Kaderin virane koyağında, kimsesiz, sessiz
Hiç eyvallah demeden ölümünü beklersin.